Hürrem | Konular | Kitaplar

Muhteşem Süleyman

Bosna’da Muhteşem Yüzyıl’a Tepki

Türkiye’de gösterilmeye başlandığında çeşitli tartışmalara sebep olan “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, Bosna-Hersek’te de 27 Ağustos’ta izleyiciyle buluşmasıyla birlikte tartışılmaya başlandı.

Muhteşem Yüzyıl dizisi Bosna’dan da tepki aldı

Türkiye’de gösterilmeye başlandığında çeşitli tartışmalara sebep olan “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, Bosna-Hersek’te de 27 Ağustos’ta izleyiciyle buluşmasıyla birlikte tartışılmaya başlandı. Bosna-Hersek’in en çok izlenen televizyon kanallarından OBN’de, “Süleyman Veliçanstveni” (Muhteşem Süleyman) adıyla 27 Ağustosta ilk bölümü gösterilen “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, izleyiciyle buluştuğu ilk gün ülkenin en çok izlenen dizisi oldu.

ADINI SÜLEYMAN KOYDUM


İleride Avrupa krallarının, atının üzengisini öpmek için sıraya geçecekleri büyük bir devlet adamı olacak olan Kanuni'nin 27 Nisan 1495 günü doğum haberi, Yavuz Sultan Selim'e ulaştırıldığında, huşû içinde Kur'ân okumakta olan baba Yavuz'un, okumakta olduğu . Kur'ân-ı Kerim'den başını kaldırarak: "Adını Süleyman koydum" deyip Kur'ân okumaya devam ettiğini...

Ve o anda okuduğu âyetin mealinin, "O muhakkak ki Süleyman'dandır ve o (mektubun ilk satırı) Bismillâhirrahmânirrahîm'dir." (S. Neml. 30) olduğunu...

7 Eylül 1566'da Zigetvar'da vefat ettiğini ve kabrinin Süleymaniye Camii yanındaki türbede bulunduğunu...

"Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan

- Kanuni ve Hürrem'in gerçek aşk hikâyesi,
- Osmanlı'da Bilinmeyen harem hayatı,
- Osmanlının eğlence hayatı varmıdır?
- Harem padişah'a kadın bulma kurumumudur?
- Şehzade katledilmesinde Hürrem sultanın rolü varmıdır?
- Kanuni istediği zaman hareme girebilir miydi,
- Ak ve karaağalar canı her istediğinde hareme giriyor muydu?
- Osmanlıda cariyelik ve harem hayatı nasıldır?

BAHADIROĞLU FİTİLİ ATEŞLEDİ

Ünü tarihçi ve yazar Yavuz Bahadıroğlu da titiz bir çalışmanın sonucunda "Muhteşem Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan" isimli kitabını yayınladı.

Kanuni, Hürrem ve Osmanlı'ya ilişkin çarpıtılan gerçekleri kendi üslubuyla anlatan Bahadıroğlu yeni tartışmaların da fitilini ateşliyor.

Hürrem Sultan'a bir de bu gözle bakın



Hürrem Sultan; hep entrikalarla, oyunlarla anlatılıyor. Oysa o, bunlardan çok hayırlarıyla anılması gereken bir kadın. Bir ömre sığmayacak kadar çok hayratı var. Bulgaris-tan'dan Mekke'ye kadar pek çok şehri, ihtiyacı olan yapılarla süslemiş. Ölmeden bir yıl önce, Peygamber Efendimiz'in (sas) hadis-i şerifine nail olabilmek için Kudüs'te yaptırdığı 'Haseki Sultan İmareti' bunlardan biri sadece.

Tarih, 18 Nisan 1558. Yedi iklime nam salmış Muhteşem Süleyman'ın sarayında yas var. Hükümdarın gözünden bile sakındığı, hası, hasekisi, Hürrem Sultan ebedi âleme intikal etti. Ardında kalanlar ise sadece, daha çok romanlarda, dizilerde bahsedilen cinayetler, entrikalar ve kıskançlıklar...

Peki, büyük bir devletin adı en çok bilinen kadın sultanını anlatmaya, bunlar yeterli mi? Günün şartları göz önüne alınmadan yapılan acımasız eleştiriler, Hürrem Sultan'ı hep kötü anlattı, anlatmaya da devam ediyor.

Sultan üzerine yapılmış gerçek bir akademik çalışma olmamasına rağmen, Batılı hayalperestler ya da bazı kesimler onun, Kanuni ile geçirdiği 40 yıllık ömürde sadece ihtiraslarını görüyor, hayırseverliğine değinmiyor. Ama, Hürrem Sultan ömrünü, hakkında söylenenleri gölgede bırakacak hayırlarla donatmış. İşte onun unutulan özelliği: 'Hayırseverliği!'

Erhan Afyoncu'dan 'Muhteşem Süleyman' kitabı

Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının anlatıldığı 'Muhteşem Süleyman' isimli kitap tarihçi Erhan Afyoncu tarafından kaleme alındı.

200 sayfadan oluşan kitap, Kanuni'nin hayatının yanı sıra, Hürrem Sultan ile Kanuni arasında yaşanan aşktan da geniş bir şekilde bahsediyor.

Osmanlı Devleti'ne 17. yüzyılda altın çağını yaşatan ve 46 yıl tahtta kalan Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının anlatıldığı 'Muhteşem Süleyman' isimli kitap Yeditepe Yayınları tarafından basıldı.

Doç. Dr. Erhan Afyoncu tarafından yaklaşık bir yıllık çalışmanın ardından çıkarılan kitap, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğumundan itibaren başlayıp, Kanuni'nin gerçekleştirdiği seferlerden bahsediyor.

Muhteşem Süleyman'ın torunları Hürrem'in yurdunda!

Farkındasınızdır, son günlerde yeni bir neo-sömürgeci terminolojisidir almış başını gidiyor. Eksenimiz kayıyor, mahalle baskısı varmış, neo-Osmanlıcılık yükseliyormuş. İçerideki dayatmacılar dışarıdaki hassasiyetleri kullanarak, dışarıdaki sömürgeciler de içerideki korkuları tetikleyerek ülkemize ameliyat yapmak istiyorlar. Bunların ortak yanı ise operasyonların çoğu kez yerli uşaklar üzerinden kotarılması.

Muhteşem Süleyman..

Aziz İstanbulumuzun en güzel camilerinden birisi de Süleymaniye Camii Şerifi’dir..
1551-1558 yılları arasında Mimar Koca Sinan tarafından Kanûnî Sultan Süleyman adına yapılmıştır ve gerçekten mimari bir şahaserdir..
Kanûnî Sultan Süleyman.. Büyük bir padişah, fadıl bir zat, kâmil bir Müslümandır..
Süleymaniye Camiinde, ulu padişah Hakkın rahmetine kavuştuğu vakitten günümüze kadar farz namazları öncesi ruhuna dualar gönderilir.. Müezzinler; “Sahibül Hayrad Vel Hasenad, Cennetmekân, Firdevs-i Aşiyan, Ebül Fethi Vel Megazi Sultan Süleyman Han Aleyhirrahmeti Vel Gufran Hazretlerinin ruhu için, Fatiha!..” diyerek dua ederler..

Kanuni kadar romantik ve edip biri yoktur

Muhteşem Süleyman büyük bir mareşal, usta bir kuyumcu, beğenilen bir şairdi. Yaptıklarını ve yaşadıklarını, bir hükümdarın ne olduğunu anlayarak değerlendirmek gerekir. Kanuni üzerinden aleme ders vermek manasızdır

Çağdaşı olan Türkler ve bütün imparatorluk tebaası ona Kanuni demeyi tercih etti; oysa yaptığı kanunlar kendisinden evvel yapılanların bir derlemesi gibidir. Bu kanunnameler toplumun hayatı için elzemdi. Kanuni de hepsinden daha mükemmelini yaptı. Arazi meselesinin düzenlenmesi en önde gelenidir, bu nedenledir ki tebaası onu “Kanuni” diye nitelendirdi. Ama bütün dünya ona “Muhteşem” diyordu.

Ecdada hakaret

Bir özel televizyon kanalında gösterilen malum dizi, ecdadına hayranlık duyanlar için hayal kırıklığına sebep oldu. Öncelikle padişahın tipi tuhafıma gitti. Yapımcılar hiç mi tarih kitabı okumamışlar. Bırakın okumayı, internette arama motorlarından görsel arama yaptığınızda karşınıza yüzlerce Kanuni fotoğrafı çıkar. Ancak dizideki gibi kirli sakallı, açık alınlı biri ile karşılaşmazsınız. Her zaman ihtişam kelimesiyle beraber anılan bir sultan daha vakur olmalıydı.

İkinci ve en önemli tuhaflık, padişahın kadın düşkünü, şehvetinin esiri biri olarak lanse edilmesi. Avrupalıların bile “Muhteşem Süleyman” dediği, heykelini diktiği tarihimizin en ihtişamlı sultanlarından birini; günümüzün bayağı insanları gibi şehvet müptelası olarak anlatmak. Bu, ecdadın manevi şahsiyetine hakarettir.

Bizim Kanuni, Onların Muhteşem Süleymanı - 1

Tarih objektif verilerden azade, his ve fantezi dünyasının merceği altında ele alınırsa, karşımıza tarihi olaylardan ve tarihi şahsiyetlerden ziyade, bugünün değer yargılarına bürünmüş kişi ve olaylar çıkar. Mesela önümüzdeki günlerde özel kanalların birinde Muhteşem Yüzyıl ismiyle bir dizi film yayınlanacak. Dizi ağırlıklı olarak Kanun-i Sultan Süleyman devrine ve Sultan’ın biyografisine odaklanmış görünüyor. Her ne kadar film de olsa, dizideki olayların gerçeklerden esinlenmesi, en azından gerçek olaylar etrafında kurgulanması beklenir. Hele hele tarihi şahsiyetlerin ruhaniyetini incitecek, o şahsiyetlere şöyle ya da böyle bugün saygı besleyen insanları üzecek iftira vari senaryolardan kaçınmak lazım, başında da belirttiğim gibi her ne kadar film de olsa.