Hürrem | Konular | Kitaplar

İSYANLAR VE TEVBELER

İnsanlar iki türlü hata potansiyeline sahiptir: ferdî ve ictimâî. Ferdî hatalar, şahsî musibetleri, ictimâi hatalar ise ictimâî buhranları dâvet eder. Yani insan, şahsî hataları için tek başına tevbe etmeye muhtaç iken, ictimâî hatalar olan vurdumduymazlık, nemelazımcılık, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, yahut her koyun kendi bacağından asılır ve benzeri için topyekûn istiğfara ihtiyaç duyar. Bu da her hâlükârda Müslümanların, Allah yolunda hizmette olmalarını iltizam eder.

Şahsî günahlardan kurtulup iyi bir insan olabilmek için, önce kötülüğü terketmek gerekir. Tevbenin de üç şartından biri, işlediği kötülüğü tamamen bırakmaktır. Sultan Divanî bu hususu bir mısraında şöyle dile getirir:

"Hakkı bulmaz bâtılı terketmeyen insan,"

İnsan fıtratında kulluk ön plandadır. Eğer kulluğu lâyıkıyla yapabilirsek; ne şahsî, ne de ictimâî belâlara uğramayacağımız me'muldür.

Mehmed Rifât Efendi'nin şu mısraı bunu ne güzel anlatır

"Vâris olamaz mülk-i Süleyman'a şeyâtin."

"Elbette Süleyman mülkünü bir ifritin ilelebet idare etmesi düşünülemez. Gün gelir gerçek Süleymanlar, mührü yeniden ele alır.

Ancak bugün, alemin hâline bakılınca kullukta hatalarımızın çokluğu da bir gerçek. Bunun cezasını çekmekte olduğumuz da ortada. Öyle bir devir yaşıyoruz ki; öz kimliğimiz yani ruhî huzurumuz, nisyanlarımız ve isyanlarımız ile perdelenmiş.

Hatadan dönmek bir fazilettir ve haddizatında matlup olan da budur. Bir parça gayret, belki de aslî cevherimizin yeniden neşv ü nema bulmasını sağlayacaktır.

1995-12-10
Fazilet Takvimi


Konular