Hürrem | Konular | Kitaplar

MUHTEŞEM SÜLEYMANİYE


Kanuni Sultan Süleyman'ın Mimar Sinan'a yedi senede yaptırdığı bu şaheser, Türk mimarisinin yükseliş devrinin sembolüdür.

İstanbul'un meşhur yedi tepesin den biri üzerine kurulmuştur. Temeline ilk harcı Şey hul - İslâm Ebussuud Efendi koymuştur. Sinan'ın kalfalık dönemi eseridir. Ancak sanat, mana ve incelik bakımından Ayasofya'dan üstün tutulur. İçerisinde 10 bin kişi ibadet edebilmektedir.

Camiin 1557'de yapılan açılış merasiminde Kanuni Süleyman, altın anahtarı Mimar Sinan'a uzatarak «Bina eylediğin bu beytullahı, sıdk u safâ ve duâ ile senin açıman evlâdır.» demiş, böylece bu şerefi büyük mimara vermişti.

Çevresindeki ilmî ve içtimaî müesseselerle büyük bir külliye olan mabedin mihrabının ön cephesinde Kanunî'nin türbesi vardır. Külliyenin solunda ise Mimar Sinan'ın türbesi ile küçük bir sebil yer alır. Dört minarenin 10 şerefesi ise Kanunî'nin onuncu padişah olduğuna işarettir.

Şair Yahya Kemal, bu muhteşem eseri şöyle met heder:

En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayâl ettiği mimarînin.

Görebilsin diye sonsuzluğa her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul'un ufkunda bu kudsî tepeyi.

Taşımış harcını gazileri, serdârıyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mimariyle.

Hür ve engin vatanın hem gece hem gündüzüne
Uhrevî bir kapı açmış buradan gökyüzüne.

Tâ ki geçsin ezelî rahmete rûh orduları..
Bir neferdir bu zafer mabedinin mimarı.

1988-06-07
Fazilet Takvimi


Konular